Reklam
Reklam
MEHMET YILDIRIM

MEHMET YILDIRIM

mhy.7906@gmail.com

2024 Sonu ve 2025 Başı İçin Küresel Ekonomik Görünüm ve Resesyon Riski

26 Eylül 2024 - 15:40

1. ABD Ekonomisi: Yavaşlama Ancak Resesyon Beklenmiyor
ABD ekonomisi, yüksek faiz oranları ve tüketici harcamalarının yavaşlaması nedeniyle 2024'ün ikinci yarısında zayıflama belirtileri gösterse de tam anlamıyla bir resesyon beklenmiyor. 2024 için büyüme %2,4 olarak öngörülüyor, 2025'te ise bu oranın %1,7'ye düşmesi bekleniyor​.
Bu süreçte iş gücü piyasası güçlü kalmaya devam edecek, ancak enflasyon baskılarının azalmasıyla birlikte büyüme daha sınırlı olabilir.
2. Avrupa ve Çin’de Durgunluk Tehlikesi
Avrupa ekonomisi enerji krizleri, enflasyon ve yüksek faiz oranları nedeniyle 2024'te yavaş büyüme gösterecek. Özellikle Almanya gibi sanayi devlerinin yaşadığı zayıflama küresel ticareti olumsuz etkileyebilir. Çin ise 2024'te beklenenden daha yavaş büyüyebilir, bu da küresel tedarik zincirlerinde ve ticarette baskı yaratabilir.
3. Gelişmekte Olan Pazarlar: Asya’da Büyüme Sürecek
Asya'da, özellikle Hindistan’ın güçlü performansı sayesinde 2024 ve 2025'te bölgesel büyüme devam edecek. Hindistan'ın büyümesi %6 civarında sabit kalırken, Pakistan ve Bangladeş gibi ülkelerde de iyileşmeler bekleniyor. Ancak, Çin ve Avrupa'daki olası yavaşlama, bölgesel ticaret ve finansal akışları olumsuz etkileyebilir.
4. Resesyon Riskleri ve Belirsizlikler
Resesyon ihtimali düşük olsa da bazı riskler devam ediyor. Küresel jeopolitik gerilimler, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve borç krizleri, özellikle gelişmekte olan piyasalarda kırılganlık yaratabilir. Ayrıca iklimle ilgili ekstrem olayların ekonomik büyümeyi daha da zayıflatma potansiyeli var​.
Sonuç: Küresel Ekonomi Dengede
2024 sonu ve 2025 başı için genel ekonomik görünüm, resesyon riskinin düşük olduğunu, ancak zayıf büyüme ve finansal dalgalanmaların devam edeceğini gösteriyor. Büyük ekonomilerde yavaşlama beklenirken, özellikle gelişmekte olan ülkeler büyümeyi sürdürebilir. Ancak, belirsizliklerin devam ettiği bir döneme girildiği unutulmamalı.
 

Bu yazı 464 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum