DOLANDIRICILIK

    Son zamanlarda Urfa’da gasp, hırsızlık ve dolandırıcılık tabir yerinde ise başını almış gidiyor bu şehirde. 

    Sorun nasıl, ne şekilde ve ne zaman çözüme kavuşturulur bilemiyorum ama gidişat hiç de iyi değil. 

    Tamam, sorunun çözümünde işi sadece Polise, Jandarmaya havale etmemek gerekir. Bu kolluk kuvvetlere bizlerde yardımcı olmalıyız ama nereye kadar! 

     Adam, gasp yapıyor, kanun ve yasa boşluğundan faydalanıp içeri girmek yerine sokakta soluğu alıyor. 

    Adam, hırsızlık yapıyor, yine yasal boşluklardan faydalanıp eve tüyüyor! 

    Adam, dolandırıcılık yapıyor, yine serbest! 

    Bu yaşananlar çarşı pazardaki insanları rahatsız etmek ile birlikte, umutsuzluğa ve çaresizliğe düşürmekte. 

     Bugün sayı itibari ile artan dolandırıcılık, hırsızlık ve gasp olaylarına karşın iş başındaki hükümete büyük görev düşmekte. 

     Polis devleti olmak adına bir takım yeni kararları almaya hazırlanan hükümet bana göre artan gasp, hırsızlık ve dolandırıcılık olaylarının önüne geçmek adına yasal ve kanundaki boşlukları giderecek bir takım kararlar almalı, bu türden suç işleyenlere karşı daha ağır yaptırımlar hayata geçirilmeli ve öyle ellerini kollarını sallayarak yeni bir suça yeltenmek yerine içeri tıkılmalıdır. 

     Evimizin kapısını kilitmeyerek, kapı ve pencerelerimizi açık tutarak adeta hırsızlığa davetiye çıkartan bizler ile yine sürekli uyarılara rağmen halen gelen bir telefon ile paralarını kaptıran bizlere de iş düşmüyor mu? 

     Bakın gerek EMG’lüğü, gerek Jandarma, gerekse de ilgili telefon şirketleri sürekli olarak vatandaşlara gönderdikleri mesajlarda çeşitli uyarılarda bulunmakta ve bu tür iddialara karşı dikkatli olmaları isteniyor. 

      Evet, polis ve jandarmaya olduğu kadar bizlere de dikkatli olmak düşmekte… 

 

     Yeniden buluşmak dileği ile…