Yüreğimiz dün SOMA’da yandı,
Bugün ise KARAMAN’da!
Maden faciaları!
Trafik kazaları!
Terör olayları!
Asansör ölümleri!
Yakmalar! Yıkmalar! Ve daha neler? Neler?
Karaman’da yaşanan maden faciasının ardından Ocak işletmecisinin yaptığı ‘Doğal afet!’ açıklama terbiyesizliğine ne demeli?
Aslında ülke olarak bugün geldiğimiz rezaletin izahıdır aslında bu açıklama…
Ne diyor Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik;
‘ruhsat iptaline gitmek istiyoruz, 50 kişi aynı anda üzerimize geliyor!’
İşte battığımızın, tükendiğimizin, bittiğimizin öz izahıdır bu açıklama…
Ama duyan nerede?
İşiten nerede?
Birinci Habur buluşmasının ardından, son birkaç gündür yaşadığımız Peşmerge’nin Habur’dan Suruç üzerinden Kobani’ye geçiş rezaletine ne demeli?
Cumhurbaşkanı ne düşünüyor?
Ya Başbakan?
Özellikle de İçişleri Bakanı Ala!
Ve de eski Bakan Beşir Atalay!
Bugün ülkemizde yaşananlara, gelişmelere baktığımızda elde kalan tek şeyin ne yazık ki her işi günlük olarak değerlendirdiğimiz sonucudur.
Eğer, yaşadıklarımızdan ciddi olarak ders almış olsak, siyasi kaygı taşımasak, amaç gerçekten insanlığa hizmet, insanın mutluluğu ve refahı olmuş olsa inanın bugün belki de yaşadıklarımızın birçoğunu yaşamayacak, görmemiş olacağız…
Ama nerede?
Ateş düştüğü yeri yakar sözü doğrudur…
Olayın sıcaklığında herkes şunu yapacağız, bu olmalı, böyle olacak! Diyor ve söylenilen sözler orada kalıyor.
İşin özü itibari ile bugün yaşadıklarımız ne yazık ki, güzelim ülkeme büyük zarar vermekte.
Olan biz garibanlara olmakta…
Bunu bilen var mı?
YORUMLAR