Reklam
Reklam
Halil Çini

Halil Çini

h.cini@mynet.com

NECDET KARADENİZ

13 Nisan 2016 - 10:16


Her şeyden önce İyi bir Urfa”lı.



 



Yaptığı işi çok seven ve o işin hakkını yerine getirmeye gayret eden bir yapıya sahip.



 



O bugünün sonradan ortaya çıkanlar misali Gazetecisi değil. O 6 yaşından bu güne yaklaşık 40 yıldan fazla bu mesleğin içinde olan birisi.



 



Gazeteciliğe ilk olarak yerleri süpürmekle başladı.



 



Yaşı çok küçük idi.



 



Yaptığı işi çok seviyordu.



 



Getir, götür işlerini bile burun kıvırmadan yapıyordu. En büyük hayali Urfa”da gazeteci olmak idi.



 



Büroda fırsat buldukça daktilonun başına geçip, düşüncelerini yazıya döküyordu. Azimli idi. Büro elemanlığının yanı sıra çok sevdiği Gazeteciliğe daha yakın olabilmek adına bugün birçokları daha dünyada bile yok iken o sokak sokak dolaşıp abonelere gazete ulaştırıyordu.



 



O günlerde bugünkü gibi teknolojik imkânlar henüz yok idi. Entertipte harf kurşunlarını peş peşe sıralayıp Gazeteyi baskıya hazırlıyordu.



 



Kısacası Necdet Karadeniz bugünlere kolay ulaşmadı.



 



Koştu, terledi, didindi, yağmurda ıslandı, aç kaldı ama omurgalı duruşundan asla ödün vermedi. Adam gibi adam misali halen dimdik ayakta ve çok sevdiği mesleğini, işini benim ile birlikte Gazeteniz GÜNEYDOĞU”da yapmakta.



 



Necdet Karadeniz, Urfa”yı ve Urfa”lıları çok seven birisi. Önceki gün Tarım Bakanı Faruk Çelik”e “Hastaneler, elektrik kesintileri ve tarımda yaşanan sorunlarla” ilgili sorular yöneltiyor. Necdet Karadeniz, bu soruları Bakana yöneltirken sözde benim Urfa”daki birçok GAZ-ATACILARIMIZ ise o sıralarda mideleri ile her zamanki gibi meşguller.



 



Başta Bakan Çelik olmak üzere herkes şaşkınlık içerisinde. İşte tam bu sırada arkadaşımız Necdet Karadeniz”e yaklaşan bir polis memuru “sizi dışarıya alalım” diyor.



 



Gazeteci sorduğu soru karşısında dışarıya çıkartılmak istenirken, sözde Gazetecilerimiz ise vur patlasın, çal oynasın misali yemelerine devam ediyorlar.



 



Sonra Bakan Çelik”ten arkadaşımıza gelen özür, konuya ilişkin üstü kapalı bir izah ve kapanış.



 



Urfa”da Gazetecilik işini gerçekten yerine getirmeye çalışan üç, beş tane arkadaşımız tabi ki de aramızda var. Ama ne yazık ki büyük çoğunluk bir yerlere teslim olmuş durumda.



 



Benim tepkim, benim karşı olduklarım sadece mideleri ile ceplerini düşünen sözde Gazetecilere. O gün Necdet Karadeniz dışarıya alınsaydı aranızdan kaçınız yaşananlara tepki olup mesleki dayanışma adı altında o masadan kalkardınız?



 



Gazeteci halkın sesidir.



 



Gazeteci halkın gözü, kulağıdır.



 



Gazeteci mazlumların fahri Avukatıdır.



 



Gazetecinin silahı kalemidir. Onurudur. Mesleki haysiyetidir.



 



Gazeteci, asla emirlerle, para ile menfaati karşılığında haber yapmaz.



 



Gazeteci izin ile hiç haber yapmaz.



 



Gazeteci kalemini asla satmaz.



 



Gazeteci kendisini bir tabak tatlıya, bir dürüm kebaba, bir paket sigaraya satmaz.



 



Ama günümüze baktığımızda Urfa”da böylesine onurlu meslek olan Gazeteciliği ayaklar altına alıp, bugün bu hale getirenleri lanetliyor ve Kınıyorum.



 



Elif gibi eğilmeyen arkadaşımız Necdet Karadeniz”e yaşadıklarından dolayı geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum.


Bu yazı 496 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum