Çullu, Pandeminin Tarım Sektörünü Nasıl Etkilediğini Anlattı
Koronavirüs ile yürürlüğe giren çeşitli tedbirler gıda güvenliği ile tarımın stratejik önemine dikkati çekti. Çullu," 1970 yılında kişi başına düşen iyi tarım arazisi 8 dekar iken, günümüzde artan nüfusun etkisi sonucunda kişi başına düşen araziler 4 dekara kadar düşmüştür"dedi.
Editör: Urfa Haber 63
25 Aralık 2020 - 11:16
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, pandemi sürecinin Türkiye'deki tarım sektörünü kısa vadede olumlu, uzun vadede olumsuz etkilediğini belirtti.
PANDEMİNİN TARIM SEKTÖRÜNÜ NASIL ETKİLEDİĞİNİ ANLATTI
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu,"2019 yılında başlayan Coronavirüs Pandemisi dünyadaki tüm insanların sadece sağlığını değil ekonomilerini de derinden sarsmıştır. 1 yıl içerisinde aşı çalışmalarının tamamlanmasına rağmen, dengeli beslenmenin pandemiden az etkilenmede önemli adım olduğu vurgulanmıştır. Korona Pandemisi sonrası dünyada tarım ve gıdanın önemi bir kez daha ortaya çıkmış ve birçok firmanın tarıma ilgisi artmıştır. Pandemi sonrası insanların tüketim alışkanlıkları değişmiş ve dengeli beslenmeye yapılan harcama miktarları artmıştır. Türkiye tarımsal üretimde birçok üründe dünyada ilk 3 ülke arasında yer alırken, gelecekte tarımsal üretimin hem beslenme hem de ekonomik avantaja çevirme şansı bulunmaktadır"dedi.
1970 YILINDA KİŞİ BAŞINA DÜŞEN TARIM ARAZİSİ 8 DEKAR İKEN, ŞİMDİ 4 DEKARA KADAR DÜŞTÜ
Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, "Artan nüfusa gıda temini için GDO’lu ürünler dışında, dünyanın bazı ülkelerinde dikey tarım faaliyetleri başlamıştır. Toprak kaynaklarındaki bozulmalar ve alansal azalması gelecekte gıda üretiminin günümüz kadar rahat olmayacağı ve gıda güvenliğinin etkileneceği öngörülmektedir. Türkiye’de üretilen birçok tarımsal ürünler kendi kendimize yeterli iken, yakın gelecekte bazı ürünlerin doğal topraktan üretim miktarları riske girecektir. 1970 yılında kişi başına düşen iyi tarım arazisi 8 dekar iken, günümüzde artan nüfusun etkisi sonucunda kişi başına düşen araziler 4 dekara kadar düşmüştür.Her 32 yılda nüfus ikiye katlandığı düşünüldüğünde, 2050 yılında ülkemizin temel gıda ihtiyacı azalan toprak kaynaklarından üretilebilecek mi. GDO’lu ve dikey tarımdan üretilecek veya ithal edilecek ürünler yerine, kendi topraklarımızdan üretilen güvenli gıda için toprak kaynaklarına gereken önem verilmelidir"diye konuştu
PANDEMİNİN TARIM SEKTÖRÜNÜ NASIL ETKİLEDİĞİNİ ANLATTI
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu,"2019 yılında başlayan Coronavirüs Pandemisi dünyadaki tüm insanların sadece sağlığını değil ekonomilerini de derinden sarsmıştır. 1 yıl içerisinde aşı çalışmalarının tamamlanmasına rağmen, dengeli beslenmenin pandemiden az etkilenmede önemli adım olduğu vurgulanmıştır. Korona Pandemisi sonrası dünyada tarım ve gıdanın önemi bir kez daha ortaya çıkmış ve birçok firmanın tarıma ilgisi artmıştır. Pandemi sonrası insanların tüketim alışkanlıkları değişmiş ve dengeli beslenmeye yapılan harcama miktarları artmıştır. Türkiye tarımsal üretimde birçok üründe dünyada ilk 3 ülke arasında yer alırken, gelecekte tarımsal üretimin hem beslenme hem de ekonomik avantaja çevirme şansı bulunmaktadır"dedi.
1970 YILINDA KİŞİ BAŞINA DÜŞEN TARIM ARAZİSİ 8 DEKAR İKEN, ŞİMDİ 4 DEKARA KADAR DÜŞTÜ
Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, "Artan nüfusa gıda temini için GDO’lu ürünler dışında, dünyanın bazı ülkelerinde dikey tarım faaliyetleri başlamıştır. Toprak kaynaklarındaki bozulmalar ve alansal azalması gelecekte gıda üretiminin günümüz kadar rahat olmayacağı ve gıda güvenliğinin etkileneceği öngörülmektedir. Türkiye’de üretilen birçok tarımsal ürünler kendi kendimize yeterli iken, yakın gelecekte bazı ürünlerin doğal topraktan üretim miktarları riske girecektir. 1970 yılında kişi başına düşen iyi tarım arazisi 8 dekar iken, günümüzde artan nüfusun etkisi sonucunda kişi başına düşen araziler 4 dekara kadar düşmüştür.Her 32 yılda nüfus ikiye katlandığı düşünüldüğünde, 2050 yılında ülkemizin temel gıda ihtiyacı azalan toprak kaynaklarından üretilebilecek mi. GDO’lu ve dikey tarımdan üretilecek veya ithal edilecek ürünler yerine, kendi topraklarımızdan üretilen güvenli gıda için toprak kaynaklarına gereken önem verilmelidir"diye konuştu
Bu haber 918 defa okunmuştur.
YORUMLAR