Urfa'da katılımcılardan barış mesajı

Diyanet İşleri Başkanlığı, Şanlıurfa Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ile Harran Üniversitesinin ortaklaşa olarak düzenlediği İslam Bilgeleri Zirvesi sona erdi. 'İslam’ın Evrensel Mesajı; Barış, Adalet Özgürlük' temasıyla düzenlenen zirveye 50’yi aşkın düşünür, yazar, akademisyen ve devlet adamı katıldı. İki gün süren ve 4 oturum halinde yapılan zirvede katılımcılar barış mesajı verdi. İki gün süren zirvenin ardından Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna ile birlikte zirveye davet edilen katılımcılar Balıklıgöl platosunda hatıra fotoğrafı çektirerek dünyaya barış mesajı verdi.

Balıklıgöl’de düzenlenen hatıra fotoğrafı çekimine katılan Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna, İslam’ın derdi tek insanı öldürmek değil insanı yaşatmaktır. İnsanı yaşatmak için uğraşmaktır. Onun için Allah’u Tealanın kitabında hem de peygamberimizin hayatında bunun birçok örneğini görebiliriz. Bunu bu şekilde anlamayan ve yanlış algı oluşturmaya çalışanlara da onların İslam’la bir alakası yoktur diyerek şunları söyledi.

“Büyük bir organizasyonu gerçekleştirmenin mutluluğu içerisindeyiz. Katılım ve ilgi düzeyinin yüksek, aynı his ve düşüncelere sahip olan bir topluluğun buradan peygamberler şehri Şanlıurfa’dan bütün dünyaya bir ortak mesaj vereceği bir an şuan ve iki gün boyunca konuşmacılar bildirilerini sundular. Katılımcılar düşüncelerini dile getirdiler. İslam’ın terörle özdeşleştirilemeyeceğini, İslam’ın hem kelime anlamı olarak hem de bu zamana kadar ki bin 400 yıllık uygulamalarına baktığımız zaman bir barış ve huzur dini, adalet dini, özgürlük dini olduğu noktasında hem yüce Allah’ın kitabında hem peygamberimizin hadisleri ve sünnetinden, hayatından hem de bu zamana kadar tabi ki onların mirasçılarının yapmış olduğu uygulamalardan, kurulan devletlerin idaresinden günümüzde de tabi ki bunu temsil eden ülkelerden biri olarak Türkiye Cumhuriyeti onun öncesinde Osmanlı Devleti ve İslam coğrafyasındaki uygulamalardan örnekler getirerek günümüzde bunun yanlış bir algı oluşturmak üzere bazı grupların uygulamalarıyla İslam’ın üzerinde olumsuz bir algı yaratıldığı noktasında herkes bunun bu şekilde olmadığını ortak bir şekilde belirtiyor. İslam’ın doğru anlaşılması üzerinde tabi ki bir tekrar yeni bir çalışma ve gayret göstermesi gerektiğini söylüyorlar. Buraya gelen dünyanın dört bir tarafından Avrupa’dan, Rusya Federasyonuna bağlı İslam topluluklarından, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve tabi ki Türkiye’nin içerisinden bir çok kıymetli akademisyen, kanaat önderi, Diyanet İşleri reisleri ve Alim kişiler burada buluştular. Şanlıurfa’dan Balıklıgöl’den Hz. İbrahim’in makamından bu ortak sesi ve bu ortak mesajı hem Türkiye’ye hem de bütün Dünyaya duyurdular. Biz kendilerini burada ağırlamaktan dolayı çok mutlu olduk. Şanlıurfa’da Peygamberler şehrinde 500 bini aşkın Suriyeli kardeşini ağırlayan, sofrasını paylaşan bu İslam’ın çok önemli kadim şehri Şanlıurfa’dan onları ağırlamaktan çok mutlu olduk. İnşallah bu ses güçlü bir şekilde duyuluyor. Önümüzdeki yıllarda Şanlıurfa’dan bir gelenek halinde çok daha güçlü bir şekilde duyurmaya devam edecektir. Şanlıurfa demek insanlık demektir. Burada 500 bini aşkın Suriyeli 5 yıldır burada hayatını sürdürüyor. Burada en ufak bir kargaşa, çatışma olmadan buradaki insanlarla birlikte kardeşçe yaşıyorlar. Bu kesinlikle İslam’ın güzelliğidir başka bir şey değildir. İslam’ın barış dini olmasından kaynaklanıyor. Şehir anlamlı ortam Peygamberler şehri ve Peygamberlerden birinin makamı olması çok anlamlı ve gelenler kendi alanlarında üst düzeyde uzman ve belli bir kesime hitap eden insanlardan oluşan bir topluluk ile birlikte zirve amacına ulaşmıştır. Zirveye Sibirya’dan da katılım sağlandı. Uzak ülkelerden gelenlere çok teşekkür ediyorum. İslam bizim inancımız bunu zaten devlet geleneğimizde de yansıttık aynen. İslam’ın derdi tek cümle ile insanı öldürmek değil insanı yaşatmaktır. İnsanı yaşatmak için uğraşmaktır. Onun için Allah’u Tealanın kitabında hem de peygamberimizin hayatında bunun birçok örneğini görebiliriz. Bunu bu şekilde anlamayan ve yanlış algı oluşturmaya çalışanlara da onların İslam’la bir alakası olmadığını, İslam dairesinin tamamen dışında başka bir şey olduğunu aslında burada herkes söylüyor. Balıklıgöl’den Hz. İbrahim’in makamında biliyorsunuz o sofrasını inanmayanlara da açan, putperestlere de açan bir peygamberdi. Böyle bir inancımız var böyle bir dinimiz var. İnsan ruh taşıdığı için önemlidir. Kimin sonradan ne olacağını bilemeyiz.