Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna'nın Kutlu Doğum Haftası Mesajı

Yaradan’ın “Bozgunculuk yaparak yeryüzünde karışıklık çıkarmayın” emrinin olduğu barış dini İslam’ın kasıtlı olarak dünyada terörle ilişkilendirilmeye çalışılması, beyhude bir çabadır. “Kötülüğü en güzel olan davranışla savmanın” farz olduğu bir dinin mensubu, Hz. Peygamberin de ifade buyurduğu gibi “insanların can ve malları konusunda emin oldukları kimsedir.” Hal böyle iken 15 Temmuz ihanet şebekesi, kahraman evlatlarımızın canını almakla birlikte, dini alet ederek ve bu tanımla ters düşen bir riyakârlık ve hainlikle aslında din güvenliğine de derin yaralar açmıştır.

Güven ve huzur toplumunu inşa eden bir dinin mensubuyuz. “Allah için hakkı ayakta tutan” ve İlahi Kelam’da “Allah ve Resulüne hainlik etmeyin” emri gereği, iyiliği emredip kötülüğü men eden kişilerin kurtuluşa ereceği müjdelenmektedir. Bu hususta Şanlıurfa, göçmenlere kucak açarak Ensar ruhunun dirildiği beldedir ve küresel güven bunalımının yaşandığı, adeta güvensizlik çölüyle kaplanmış dünyaya; yardımlaşmada, iyilikte yemyeşil bir güven vahası sunmuştur. Savaşların, terörün, mezhep çatışmalarının acımasızca sürdüğü günümüzde, diğer yandan teknolojinin bütün nimetleriyle geliştirilmiş güvenlik önlemlerine rağmen can, mal ve mahremiyet güvenliğinin sağlanamamasının temelinde Hz. Peygamber’in getirdiği evrensel barış mesajının hayata geçmemesi yatmaktadır.

“Müminlere daha şefkatli, daha merhametli” olduğu İlahi Kelam’la müjdelenen Hz. Peygamber’in mümin tanımı gereği “insanların can ve malları konusunda emin oldukları kimse”ler olmak; dünyanın, insanlığın yegâne barış ümididir.

Hz. Muhammed (S.A.V) insanların en hayırlısı, en aydınlık düşüncelisi, Allah’ın son elçisi, hakikatin sadık emanetçisi, sözüne ve yaptığına herkesin güvendiği Muhammedü’l Emin’di. O; iki günü birbirine eşit olmayan bir dinamizmle iyiliğe, güzelliğe, hayra ve barışa dair işler üreten bir yaşama prensibinin; Hakk bilinen yoldan bir eline Güneş’i bir eline Ay’ı verseler bile dönmeyen bir azmin, -kim olursa olsun- Haklıdan yana, -kim olursa olsun- zalimin karşısında net bir tavrın en nadide örneğidir. O, âlemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamber, müşfik ve vefalı bir eş, şefkatli bir baba ve dede, güçlü bir komutan, devlet kurucusu ve adaletle hükmeden bir devlet başkanıydı. Kadını toprağın altından çıkararak cenneti anaların ayakları altına seren Hz. Peygamber, hiç ölmeyecekmiş gibi dünya hayatı için yarın ölecekmiş gibi âhiret için çalışın diyerek dünya ile ahiret arasındaki dengeyi kurmuştur. Ömrümüzün; gaflet uykusunda geçen bir rü’yâ olmaması için Hz. Peygamber, iki cihan saadetine uzanan aşk yolunun yegâne rehberidir.

Birbirimizi sevmekten başka ücret istemeyen ve her fırsatta birbirimize sevgimizi, sevdiğimizi söylememizi buyuran Sevgili Peygamber’imizin güzel ahlâkıyla ahlâklanmak ümidiyle Şanlıurfalı hemşehrilerime en kalbi hislerle sevgi ve saygılarımı sunarım.