Son günlerde gündemde olan “Halef: Köklerin Çağrısı” dizisi, Urfa’da çekilmiş olması ve “aşiret düzeni”ni konu edinmesiyle dikkat çekiyor. Ancak diziye yakından bakıldığında, Urfa’nın köklü kültürünü anlatmak yerine onu basitleştiren, klişeleştiren ve hatta karikatürize eden bir anlayışla çekildiğini görmek zor değil.
Evet, Urfa tarih boyunca aşiret düzeniyle anılan bir şehir oldu. Feodal ilişkiler halen şehirde etkindir. Fakat dizide gösterilen manzaralar ne geçmişin gerçeğine, ne de bugünün Urfa’sına benziyor. Abartıların gölgesinde, hakikatin üstü örtülüyor.
Daha en başta kullanılan şive, Urfa’nın ağzı değil. Sanki dizinin yapımcıları, otantik bir ağız kullanmak yerine “genel bir doğulu şive” icat etmiş. Oysa Urfa şivesi başlı başına bir kültürel kimliktir. Bunun yerine uydurulmuş bir dil kullanmak, ilk sahnede izleyiciyi yanlışa sürüklüyor.
Dizideki ağa figürü de ayrı bir sorun. Silahlı adamlarla ev basan, kızını zorla süsleyip bir başkasının önüne atan, oğluyla ölümüne iktidar mücadelesine giren bir ağa tipi… Bunlar romanlardan taşınmış klişeler. Urfa’nın aşiretlerinde asla yaşanmamış sahneler, sanki gerçeğin bir parçasıymış gibi gösteriliyor.
Geleneklerin çarpıtılması da işin en üzücü yanı. Sıra Gecesi, Urfa’nın en önemli kültürel miraslarından biridir. İçinde sanat, sohbet, edep, paylaşım vardır. Ama dizide öyle bir tasvir edilmiş ki, geleneğin ruhu yok edilmiş, geriye sadece eğreti bir gösteri kalmış. Aynı durum düğün sahneleri için de geçerli: Defler, Urfa’da düğünlerde çalınmaz; yalnızca mevlitlerde kullanılır. Dizide ise gerçeğe aykırı bir şekilde sahneleniyor.
Kısacası, Urfa’nın tarihini ve kültürünü anlatma iddiasındaki “Halef” dizisi, Urfa’yı anlatmıyor. Daha çok, dışarıdan bakıldığında “Doğu masalı” olarak pazarlanan bir kurgu. Bu haliyle Urfa’ya, kültürüne ve insanına haksızlık ediyor.
Urfa’yı gerçekten anlatmak isteyenler için yol çok basit: Gerçek Urfalının sesine kulak vermek. Onun dilini, geleneğini, yaşantısını olduğu gibi yansıtmak. Abartıya, egzotikleştirmeye gerek yok. Çünkü Urfa’nın kendi gerçeği, en az kurgunun abartısı kadar etkileyici ve güçlüdür.
YORUMLAR